Serbest güreş takımımız dört
altın, bir gümüş, bir bronz ma-
dalya kazanarak resmi olma-
yan sıralamada takım şampi-
yonluğuna ulaşırken, 57 kilo-
da Nasuh Akar, fırtına gibi gü-
reştiği Londra’da, “The Terrible
Turco” (Korkuç Türk) lakabını
kazanmıştı. 1946 Avrupa ikinci-
si olarak çıktığı Londra minder-
lerinde güreşçimiz, Kanadalı
May’ı 2:57’de tuşla, İsviçreli
Wenger’i, İsveçli Erik Persson’u
sayıyla, Belçikalı Joseph
Trimpont’u 11:19’da, Fransız
Charles Kouyos’u 13:54’te,
ABD’li Gerald Leeman’i 8:52’de
tuşla yenerek şampiyon oldu.
1949’da Avrupa, 1951’de
Dünya Şampiyonu ünvanları-
nı da kazanan Akar, uzun yıllar
İstanbul Tekel ve milli takım-
larda hocalık yaptıktan sonra
1984’te vefat etti.
Güreşte ilk Avrupa şampi-
yonumuz (1946, 62 kilo)
Gazanfer Bilge, İranlı Sadyan’ı
9:13’te, Macar Ferench Toth’u
4:01’de, Fransız Jouaville’yi
2:49’da, ABD’li Harold Moore’u
14:28’de, Finli Paavo Hietala’yı
11:10’da olmak üzere beş ma-
çını da tuşla kazanıp finale çık-
tı. Son maçında İsveçli Ivar
Sjoellin’de sayıyla yenerek
Olimpiyat şampiyonu oldu.
1923 yılında Kocaeli’nin
Karamürsel ilçesinde dünya-
ya gelen Bilge, güreşi bırak-
tıktan sonra iş hayatına atıldı.
Türkiye’nin sayılı vergi rekort-
menleri arasına girdi. Yaptığı
hayırlar ve hizmetler nedeniy-
le ikinci Cumhurbaşkanı İsmet
İnönü, altıncı Cumhurbaşkan
Fahri Korutürk ve dokuzun-
cu Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel tarafından ‘Üstün
Hizmet Madalyası’ ile ödüllen-
dirilen tek sporcu oldu. Daha
sonra kendisini hayır işlerine
adayan Gazanfer Bilge, Kocaeli
Üniversitesi’ne bağlı Gazanfer
Bilge Spor Yüksek Okulu, 500
yataklı Gazanfer Bilge Kız ve
Erkek Öğrenci Yurdu başta ol-
mak üzere bir çok tesisin ku-
rulmasına katkıda bulundu.
Karamürsel’in hemen yanında
bulunan Dereköy ve Gazanfer
Bilge mahallelerinde sokak-
lara Olimpiyat şampiyonları-
nın, Vehbi Emre gibi unutulmaz
yöneticilerinin adlarını koy-
du. 2004 yılında Uluslararası
Olimpiyat Komitesi’ne bağ-
lı CIPF (Uluslararası Fair Play
Konseyi) tarafından, ‘Halka
Hizmet, Sporda Kamuya
Yatırım’ dalında Dünya Fair Play
Onur Ödülü’nü kazandı.
Gazanfer Bilge, karaciğer ra-
hatsızlığı nedeniyle 13 Nisan
2008 tarihinde İstanbul’da ya-
şama veda etti.
41 Dakikada Altı
Rakibini Yendi
67 kiloda Celal Atik, o dö-
nem 15 dakika üzerinden
silver and one bronze med-
al and became the champions
in unofficial ranking, Nasuh
Akar who stormed 57 kilo
wrestling was given the nick-
name “The Terrible Turco” in
London. Our wrestler who had
won European 2
nd
title in 1946
became the champion af-
ter beating Canadian May by
fall in 2’57”, Swiss Wenger and
Swedish Erik Persson on points,
Belgian Joseph Trimpont by
fall in 11’19”, French Charles
Kouyos by fall in 13’54” and
American Gerald Leeman by
fall in 8’52”. He also won the
European Champion title in
1949 and World Champion ti-
tle in 1951. Akar later coached
İstanbul Tekel and Turkish na-
tional teams for many years
and died in 1984.
Our first European Champion
(62 kg. in 1946) Gazanfer
Bilge, after winning all five
matches, respectively Persian
Sadian in 9’13”, Hungarian
Ferenc Toth in 4’01”, French
Jouaville in 2’49”, American
Harold Moore in 14’28” and
Finnish Paavo Hietala in 11’10”
by fall, became the Olympic
Champion beating Swedish
Ivar Sjoelin on points in the fi-
nal match.
Bilge, born in the town of
Karamürsel in Kocaeli prov-
ince in 1923, got a start in
business after quitting wres-
tling. He became one of the
top tax payers in Turkey. He
became the only athlete
decorated three times with
the “Medal of Distinguished
Service”, by the 2
nd
President
İsmet İnönü, 6
th
President
Fahri Korutürk and 9
th
President Süleyman Demirel,
for his services and works
of charity. Devoting his life
to works of charity, Gazanfer
Bilge contributed to the
foundation of many institu-
tions such as Gazanfer Bilge
and returned home safe and
sound.” Then he gave me a
one penny coin and asked me
to put it under my tongue dur
ing the competition. I did what
he told me.”
Sarıalp kept the coin and
never put it apart from his
Olympic medal.”
Şevki Koru’s placement at 20
th
with a mere 13 minutes of dif-
ference from the winner in
the marathon among 44 ath-
letes was no achievement to
look down on. Turkish wres-
tlers got legendary results in
wrestling at the Empress Hall.
They stormed the wrestling
mats and the phrase “What is
stronger than a Turk is only
two Turks” became reknown
in London those days.
As the Turkish freestyle wres-
tling team won four gold, one
Yaz Olimpiyat Oyunlarına katılan ilk bayan sporcularımız. Suat Fetgeri Aşeni ve Halet
Çambel hanımlar.
Our first female athletes to participate in the Summer Olympic Games: Suat Fetgeri Aşeni
and Halet Çambel.
82
Olimpiyat Dünyası